Başbakan Erdoğan’a rahat yok, “ukala dümbeleği” entellerinin ağzının payını veriyor, derken dışarıdan bir ses, S/P...
“Türkiye’nin kredi notunu beğenmedik.”
Başbakan’ın tepesi atıyor, dünyada Çin’den sonra en büyük büyüme hızında olan memlekete bu yapılır mı?
Veryansın ediyor, tepesi atan her Karadenizli gibi:
“-Sen beni tanımıyorsan, ben seni hiç tanımıyorum!”a getiriyor. Şimdilik değilse bile “Sen böyle gidersen sopası”nın ucunu göstererek...
Allah kolaylık versin!
* * *
İçeridekiler bitti, sıra dışarıdakilere geldi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun kulakları çınlasın “sıfır problem” ne oldu?
Rusları bir kenara koyun, Azeriler nahoş, İran’la limoni, adam “Sen NATO’nun kalkanlarını benim için koyduruyorsun” diyor. Sayın Başbakan Tahran’dayken “hastayım” diye o gece bekletiyor, oysa o gece görüştükleri var.
Irak dersen, adam düşmanlıktan laf ediyor, bizi düşman ilan etmenin eşiğinde...
Ya Suriye?
Neredeyse savaşacağız!
Nerede kaldı geceli gündüzlü, yatılı dostluklar, Davutoğlu’nun altı saat süren Esad’la görüşmeleri...
İstanbul’a yerleşmiş bir Arap gazeteci vardır: Hüsnü Mahalli...
Geçen gün öyle bir laf etti ki:
“-Bırakın devletlerarası resmi ilişkileri... Türkiye yöneticilerinin bu ilkel adamlarla yan yana durmaları bile beni rahatsız ediyor!”
Hüsnü Mahalli gibi düşünen o kadar insan var ki!
* * *
Bir deyim vardır:
“Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer!”
Siz şimdi, o çocuklara süt içirin bakalım, bırakın çocukları analar babalar içirir mi?
Siz olsanız içirir misiniz?
* * *
Oysa ne kadar iyi niyetle ve doğru bir işe girişilmişti...
Devlet, binlerce çocuğa her sabah bedava süt verecekti.
Kim buna hayır diyebilirdi, kim buna karşı çıkabilirdi?
Ama ilk günkü fiyaskodan sonra...
Her kafadan ses çıkıyor, çocuklar salkım saçak hastaneye taşınıyor.
Siz istediğiniz kadar lafı eveleyip geveleyin, çocuklar, analar babalar adını koydular bile:
“Zehirli süt!”
Elbette devlet bunu yapanın yakasını bırakmaz
Sorumluları bulur...
Bulur da o sütü çocuklara içirebilir mi?
İçiremezsiniz, analar babalar içirmez...
Ankara’ya gelen resmi rakamlara bakıp kanmayın, “Şu kadar süt içilmiştir” raporlarına...
Sütler toprağa dökülmüşler, toprağa...
İnşallah yanılırız!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder